Arapçadan Türkçeye çevrildi*
Afrin’deki zeytin sezonunda “Suriye Milli Ordusu” milislerinin zorla, tehdit ve silah gücüyle büyük miktarda nakdi ve ayni haraçlar dayatmasının yanı sıra, sözde mülkleri korumak için konulduğu iddia edilen “gözetleme noktaları” ve “devriyeler” adı altında koruma haracı da alınmıştır! Ancak gerçekler, bu uygulamaların Afrin halkının sezon boyunca yaptığı işleri gözetlemek, onları milislerin kontrolündeki zeytin sıkım tesislerine gitmeye zorlamak, ayni haraçları doğrudan toplamak ve silahlı milislerin, ailelerinin ve yakınlarının gerçekleştirdiği hırsızlıklara kılıf uydurmak amacıyla yapıldığını ortaya koydu.
Hırsızlıklar durmadı, aksine önceki yıllara göre daha büyük ve daha yaygın bir hal aldı. Zeytin sahipleri, bu hırsızlıkları herhangi bir şekilde engelleyemedikleri gibi, Türk işgal güçlerinin güvenlik ve yargı otoritelerine karşı hırsızlar hakkında şikayette bulunmaya cesaret edemiyor. Kendilerine dayatılan haraçları reddetmekten korkuyor, hatta bazen bu haraçları ödeyebilmek için bazı eşyalarını satmak zorunda kalıyorlar; daha fazla hak ihlaline uğramamak için!
Aşağıda mevcut duruma ilişkin gerçekler yer almaktadır:
= Zeytin Sezonu:
Türk kontrolündeki kuzey bölgelerinden Suriye içlerine zeytinyağı nakliyatının sınırlı olması, nakliye maliyetlerinin yüksekliği ve zeytinyağı ihracatının yalnızca Türkiye üzerinden yapılması (ve ardından Türk ürünü olarak yurt dışına pazarlanması), “Türk Tarım Kredi Kooperatifleri – TARIM KREDI” aracılığıyla piyasanın kontrol edilmesi, zeytinyağı fiyatlarının bu sezonun başında bir bidon (16 kg net) için yaklaşık 100 ABD dolarından 60 ABD dolarının altına düşmesine neden oldu.
Jindires şehrindeki Rifatiye mahallesinde merkez ofisi bulunan bu kooperatif, fiyat listesini bidon başına 42.5 ile 57 ABD doları arasında yayınladı. Bu fiyat, dünya genelindeki mevcut piyasa değerinin yarısından daha düşük bir seviyede (bidon başına 130 ABD dolarının üzerinde). Uluslararası zeytinyağı talebinin artmasına rağmen, Türkiye, Suriye’deki mevcut koşulları ve dayattığı kısıtlamaları kullanarak Suriye zeytinyağını en düşük fiyatlarla satın almakta ve yurt dışında Türk ürünü olarak pazarlayarak sistematik ve planlı bir hırsızlık faaliyeti yürütmektedir.
Bazı acil durumlarda veya haraç ödemek amacıyla, özellikle “Sultan Süleyman Şah Tugayı” kontrolündeki zeytin sıkım tesislerinde kuşatılmış üreticiler, bidon başına sadece 35 ABD dolarına zeytinyağını satmak zorunda kalmaktadır.
Ayrıca, “Zeytin Dalı Bölgesi Tarım Odası” adı verilen kuruluş, 25/9/2022 tarihli ve 55 sayılı bir karar yayınlayarak, zeytinyağı tüccarlarını yıllık 350 ABD doları lisans ücreti ödemeye ve zeytinyağını yalnızca (TARIM KREDI)’ye teslim etmeye zorunlu kılmıştır.
Aşağıda bazı ihlaller yer almaktadır:
■ “Ebu Amşe” Haraçları:
“Muhammed el-Casim/Ebu Amşe” liderliğindeki “Sultan Süleyman Şah Tugayı” milisleri, zeytin sezonunu silah zoruyla yağmalamaya devam ediyor. Bunlardan bazıları şunlardır:
– Kadın protestosunun bastırılması ve haraç indirimleri 15 Eylül 2024 tarihinde Mabeta/Mabatlı’ya bağlı “Kahre” köyündeki bir kadın protestosunun şiddetle bastırılmasının ardından, yokluğunda tarlaları kalan kişilere ait ağaç başına uygulanan haraç 8 dolardan 6 dolara düşürüldü. Vatandaşlar, bu haracı ödeyeceklerine dair zorla taahhütname imzalatıldı. Son günlerde, haracı ödeyemeyenlerin araçları (traktörler ve otomobiller) ve zeytinyağları sıkım tesislerinde rehin alındı.
80 yaşındaki “Halime Hamraşo,” oğullarının yokluğunda tarlalarına dayatılan 7 bin dolarlık haraç yüzünden ödeme yapamayınca, köyünden Halep şehrine zorla göç etmek zorunda kaldı. “Ebu Amşe” grubunun milisleri, Halime’nin evine ve tüm mal varlığına el koydu. Birçok kişinin sezon gelirleri bu haraçları ödemeye yetmediği için, borçlarını ödeyebilmek adına kişisel eşyalarını satmak zorunda kalıyorlar.
Ayrıca, gruplar, yokluğunda tarlaları kalan “İsmail Hasan” adlı vatandaşın 400 ağacının tüm hasadına el koydu. Üstelik, iki yıllık tarla hizmetlerini ücretsiz sunan ve 5 Eylül 2024 tarihinde baskılar sonucu beyin kanaması geçirerek hayatını kaybeden “Şeyh Muhammed Abdu Abo”nun harcadığı masraflar da ödenmedi.
– Şiddet ve yağma Geçtiğimiz hafta, Şiyê/Şeyh el-Hadid bölgesindeki “Sanore” köyünde 46 yaşındaki “Abdu Kemal Kene,” zeytin için talep edilen 20 bin dolarlık haracı ödeyemediği gerekçesiyle köyün ortasında, halkın gözü önünde hakaret edilerek ağır şekilde dövüldü. Kendi arabasını ve traktörünü “Ebu Amşe” grubunun merkezine bizzat teslim etmesine rağmen kurtulamadı.
– Ticaretin tekelleştirilmesi Zeytin satışını belirli bir grup tüccar ile sınırlı tutan grup, her bir tüccardan ticaret yapma izni için 10 bin dolar talep ediyor. Şiyê/Şeyh el-Hadid bölgesinde yalnızca altı tüccarın çalışmasına izin verilmiş durumda: “Mustafa Davud, Hüseyin Halil Şeyho, Ahmed Cemil Şeyho, Mustafa Hurik, Kameran İbrahim Ramazan.”
– Zorla üretim kontrolü “Ebu Amşe”nin kardeşi “Seyf el-Casim,” Şiyê/Şeyh el-Hadid bölgesindeki üç “Çakala” köyündeki vatandaşların vekillerini, zeytinlerini “Rifet Beço” sıkım tesisinde işlemeye zorladı. Bu işlem karşılığında sıkım tesisinin gelirinin %30’unu talep etti. “Muhammed Akkaş Davud, İzzet Mustafa Habaş, Mustafa Muhammed Habaş ve Mustafa Reşit Mahmud” bu dayatmayı reddedip diğer sıkım tesisleriyle yaptıkları anlaşmalarına sadık kaldıklarında, “Ebu Ömer Halidi” ve milisleri tarafından getirildiler ve ağır şekilde darp edildiler.
– Tehdit ve baskı İki gün önce, Mabeta/Mabatlı’ya bağlı “Hase/Merkan” köyü muhtarı, “Ebu Velid” ofisine gitmeleri ve istenen haraçları ödemeleri için “Ebu Amşe” grubu adına tehdit içerikli WhatsApp sesli mesajlarıyla köylülere çağrıda bulundu.
■ Meydanki Köyü “Selahaddin Eyyubi Tümeni, Çeyş Al Nuhbe , Faylak Al Şam, Firket Al Muatasem ve Rijal El Harb” adlı grupların kontrolünde olan köyde, geniş çaplı hırsızlıklar gerçekleşti. Zeytin tarlalarının sahiplerine farklı gerekçelerle hasat izni geç verilmesi, hırsızlara zeytinleri çalmak için yeterince zaman sağladı. Sezon neredeyse tamamlandı ve yokluğundaki tarla sahiplerinden %50, köyde yaşayanlardan ise %10 oranında mahsul haraç alındı.
■ Kafr Zayt ve Tıllef Köyleri “El-Hamzat Tümeni,” yokluğundaki tarla sahiplerine ait zeytin ağaçlarından her biri için 30 dolar, köyde yaşayanların meyve veren ağaçlarından 2 dolar ve meyve vermeyen ağaçlarından 0.5 dolar haraç talep ediyor. Ayrıca, ağaçların budanmasına izin vermek için ağaç başına 2 Türk Lirası alıyor.
Hamzat’a bağlı bir grup, “Kafr Zayt” köyündeki bir gün içinde, öğretmen “Cuma Hamu“nun eşinin kardeşlerine ait zeytinliklerden yaklaşık 105 çuval (90 kg ağırlığında) zeytin çaldı.
■ Kafr Safra Köyü “Livaa Al Vakkas” köydeki yaklaşık 200 zeytin fidanlığı sahibinden toplam 150 bin dolar haraç aldı. 50 bin fidanlık bir fidanlık için 1500 dolar, daha küçük fidanlıklar için 500 dolar talep etti. Ayrıca, düz arazideki her bir zeytin ağacı için 2 dolar, dağlık arazideki ağaçlar için ise 1 dolar haraç alınıyor. Zeytin toplama izni için ekstra bir miktar Türk Lirası da talep ediliyor.
■ 7/11/2024 tarihinde, İdlib iline bağlı Maarat Harma köyünden gelen “Vesim” adlı şahıs, “Hamzat Tümeni Milislerinin Ekonomi Bürosu” sorumlusu, Raju nahiyesine bağlı köylerin muhtarlarına, aralarında “Hac Halil” köyünün de bulunduğu, ses kayıtları gönderdi. Bu kayıtlarda tehditkâr bir dille, zeytinlik sahiplerinin ödemeleri gereken haraçları bir an önce ödemelerini ve ödeme yapmayı reddedenlerin isimlerini büroya bildirmelerini istedi.
■ Maska Köyü “Al Firka Al Tasiaa” komutanlarından ve Şam kırsalındaki Kalamun’dan gelen “Ebu Hayat,” işgal ettiği bir evde yaşamaya devam ederken, silahlı milislerle birlikte zeytinliklerde dolaşıyor. Sahiplerinden her biri için 0.5 ile 5 çuval arasında değişen oranlarda mahsul alarak kişisel kazanç elde ediyor. Bu, tümenin resmi haraçlarının dışında yapılıyor.
■ Bülbül Nahiyesi “Sultan Murad Tümeni Ekonomi Ofisi” sorumlusu “Adnan Huvayled/Ebu Velid el-İzza,” köylerdeki (Kutana, Kara Kul, Bibaka, Halilaka, Kuta, Kare, Aşuna, Zifenka ve kısmen Dik köyü) vatandaşlardan mülkiyetlerini kanıtlamak için Halep Tapu Sicil Müdürlüğünden resmi belgeler getirmelerini zorunlu kıldı. Belge alamayanlar, ek haraçlar ödemek zorunda kaldı. Ayrıca, hasat tarihleri geciktirilerek hırsızlık olayları daha da arttı.
■ Satya Köyü (Cinderes Nahiyesi) “El-Hamzat Tümeni” silahlı grubu, zorla göç ettirilen “Rüstem Ahmed” ve kardeşlerine ait 500 zeytin ağacının tüm mahsulünü iki yıllık tarım hizmet maliyetini göz ardı ederek çaldı. Bu zeytinlikler, köydeki bir kardeş tarafından yönetilmesine rağmen, sahiplerin yokluğu gerekçe gösterildi.
■ Raju’daki Askeri Polis Kontrol Noktaları “El-Hamzat” Tümeni üyesi “Ebu Hasan“ın başında bulunduğu bu noktalar, her geçen zeytin çuvalı veya zeytinyağı bidonu için “bahşiş” adı altında haraç topluyor. Bu uygulama, Bülbüll’deki Askeri Polis Şubesi’nin lideri “Ebu Aziz” tarafından koordine ediliyor.
= Keyfi Tutuklamalar:
– 1 Kasım 2024 akşamı, yıllardır ailesiyle birlikte yaşadığı Gaziantep’te, bir düğün töreninden evine dönerken, “Badina” (Raju) kasabasından 50 yaşındaki sanatçı Hanan Muhammed Sini, Türk güvenlik güçleri tarafından oturma izniyle ilgili bir sorun gerekçe gösterilerek tutuklandı. Hâlâ gözaltında bulunan Sini’nin ailesi, zorla Suriye’ye geri gönderilmesinden endişe ediyor.
– 6 Kasım 2024 tarihinde, Bülbül’deki “Askeri Polis” tarafından, Medanek kasabasından olan 42 yaşındaki Valid Muhammed Nuri Kiyali ve 40 yaşındaki İdris Nuri Osman keyfi bir şekilde gözaltına alındı. Gözaltı nedenleri açıklanmazken, Kiyali’nin daha önce eski “özerk yönetimle” bağlantılı olduğu iddiasıyla tutuklandığı biliniyor.
= Kaos ve Güvenlik Kaosu:
– 4 Kasım 2024 tarihinde, Afrin şehir merkezindeki “Kabso Restoranı” önünde, Santa Fe marka bir cip kullanan silahlı bir kişi, “Süleyman Ezzeddin” (37 yaşında, Halep güneyindeki Tel el-Daman nahiyesine bağlı Batran köyünden) isimli şahsa ateş açarak ağır şekilde yaraladı ve ardından olay yerinden kaçtı. Yerel medya kaynaklarına göre, olay eski bir kan davasıyla bağlantılıydı.
– 13 Kasım 2024 akşamı, Afrin’de, Şam kırsalından gelen silahlı gruplarla Halep kuzeyindeki Hayyan ve Bayanun kasabalarından gelen diğer silahlı gruplar arasında askeri bir gerilim ve çatışma yaşandı. Havaya ateş açıldı, keskin nişancılar binaların çatılarına yerleşti ve mermiler sivillerin bulunduğu alanlara isabet etti. Olay, Şam’dan gelen bir kadına yapılan saldırının ardından hastaneye kaldırılmasıyla başladı.
– 15 Kasım 2024’te, Sultan Mehmet Fatih Tümeni’ne bağlı bir kontrol noktasında, kimliği belirsiz bir silahlı grup ile milisler arasında çıkan çatışmada, sekiz yaşında bir kız çocuğu vurularak hayatını kaybetti. Çatışma, zeytin dolu çuvallar taşıyan bir minibüsün kontrol noktasında durmayarak geçmesiyle başladı. Kız çocuğu, olay yerine yakın bir çadırda ailesiyle birlikte yaşıyordu. Bu olay üzerine Mawali aşiretine mensup silahlı gruplar geniş çaplı bir harekete geçti.
Tüm bu yaşananlar ve mevcut zeytin hasadı sezonunda olanlar, farklı milis gruplarının ortak noktası olarak ağır haraçlar dayatılması ve gelirlerin büyük bir kısmının silah zoruyla yağmalanması, bölge halkına karşı sistematik bir düşmanlık politikasının uygulandığını açıkça göstermektedir. Bu durum, Türk istihbaratının doğrudan yönlendirmesi ve gözetimi altında, bölge halkını yoksullaştırmayı ve zorunlu göçe zorlamayı hedefleyen bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır.
16.11.2024
Medya Ofisi – Afrin
Suriye’deki Kürt Demokratik Birlik Partisi – Yekiti
————————–
Resimler:
– Afrin’deki zeytinyağı fiyat listesi, Cinderes’teki “Türk Tarım Kredi Kooperatifleri” tarafından yayımlanmıştır.
– “Zeytin Dalı Bölgesi Tarım Odası” olarak adlandırılan yapının 25/09/2022 tarih ve 55 sayılı kararı, zeytin tüccarlarını yıllık 350 Amerikan doları bedelle ticaret ruhsatı almaya zorlamaktadır.
– Raju kasabasının güney girişindeki “Askeri Polis” milislerinin kontrol noktası, “Ebu Hasan” ve “Ebu Aziz” adlı kişiler tarafından yönetilmektedir.
————-
* Çeviri, Suriye’deki Kürt Demokratik Birlik Partisi Avrupa Örgütü’nün gözetiminde gerçekleştirildi.
————–
Dosyayı indirmek için buraya tıklayınız: