Arapçadan Türkçeye çevrildi*
“Suriye Ulusal Ordusu” olarak adlandırılan yapıda hizipçilik ve kaos hali yaygın, ayrıca sivil halk arasında silahlı kişilerin dolaşması ve silah taşıyıp rastgele kullanması sıkça görülen bir durum. Türk işgal makamları kontrol ettikleri bölgelerde, özellikle Afrin’de, barış ve güvenliğin gereklerini sağlamamış veya kamu düzenini korumamıştır. Aksine, milislerin istedikleri ihlalleri ve suçları işlemelerine izin vermiş, aynı zamanda aralarındaki anlaşmazlıkları yönetmiş, bu şekilde onları kontrol edip kendi istediklerini gerçekleştirmiştir!
Aşağıda mevcut duruma ilişkin gerçekler yer almaktadır:
= Zeytin Mevsimi:
“Koruyan aynı zamanda hırsız” mantığıyla, “Suriye Ulusal Ordusu”na bağlı çoğu milis zeytin tarlalarına koruma koyuyor. Bu, ek haraç toplamak ve tarla sahiplerinin mahsul toplamasını, yalnızca ofislerinden önceden izin aldıktan sonra mümkün kılmak içindir. Aynı zamanda geceleri hırsızları korumak veya mümkün olduğunca fazla zeytini kendi kontrol ettikleri zeytin sıkım yerlerine göndermek için yapılıyor. Mahsulün başka yerlere taşınmasını engelleyerek, zeytin sıkım evlerinde bulunan ayrıştırıcıların yanında duran temsilcileri aracılığıyla paylarını almak ve büyük miktarda haraç toplamak için bu yöntemi kullanıyorlar.
İşte diğer bazı olaylar:
– “Kumraş, Hasan, Kıda, Hecika, Derviş, Muska” köylerinde – Raju’da, “Hamza Tümeni” milisleri, her bir zeytin tarlası için 150-250 dolar arasında haraç talep ediyor. Bunun bahanesi, silahlı kişiler ve getirilmiş kişilerin hırsızlıkları durmamış olmasına rağmen, tarlaları hırsızlığa karşı korumaktır. Ayrıca, mevcut olan vatandaşların zeytin tarlalarındaki üretimin %7’si, bulunmayan kişilerin tarlalarındaki üretimin %40’ı ve oğulları bulunmayan dul kadınların tarlalarındaki üretimin %60’ı oranında ek haraç uygulamaktadırlar.
– Şera/Şerran bölgesindeki “Şera, Harab Şerra, Metina, Cema, Sinka, Kublaka” köylerinde, “Sultan Melikşah Tümeni” milisleri, kendi bölgelerindeki sezonun toplam üretiminin %12’si oranında haraç uyguluyor ve mahsulün başka bir bölgeye çıkarılmasını yasaklıyor. Bu haracı zeytin sıkım evlerindeki temsilcileri aracılığıyla topluyorlar. Ayrıca, ele geçirdikleri ve yönetilmesi için başkalarına verdikleri tarlaların üretiminin %40’ını kesiyorlar.
– Afrin şehrinin güneybatısındaki “Tıllef, Kafr Zeyt” köyleri ve çevresinde, silahlı kişiler ile getirilmiş ailelerin kadın ve çocukları tarafından zeytin tarlalarında geniş çaplı hırsızlıklar yapılıyor. “Hamza Tümeni” milislerinin Basuta kasabasındaki ekonomik ofisi ise, yalnızca kendi komitelerinden bir grubun her bir tarlayı ziyaret edip meyve yükünü değerlendirdikten sonra mahsul toplama izinlerini vermekte gecikiyor. Eğer yük iyiyse, her ağaç için (küçük ya da büyük fark etmeksizin) 2 Amerikan doları haraç talep ediyorlar. Eğer yük zayıfsa, her ağaç için 0.5-1 dolar haraç alınıyor. Ayrıca, Suriye rejimi ve Demokratik Suriye Güçleri’nin kontrol ettiği bölgelerde yaşayan vatandaşların vekâletlerini iptal ettiler ve onların tarlalarına el koydular. Yurt dışında yaşayan vatandaşların tarlalarındaki üretimin %30’u oranında haraç uyguluyorlar. Bu yılın önceki aylarında geri dönen vatandaşların, daha önce ele geçirilmiş tarlaları da teslim edilmedi. Bunların arasında, “Tıllef” köyünden merhum Şevket Nasan’a ait bin zeytin ağacı da bulunuyor. Yaşlı dul eşi “Necah Süleyman”, oğlu Şirzad ile birlikte geçen temmuz ayının başında geri dönmesine rağmen bu tarlalar teslim edilmedi.
– “Deyrsıvan, Şiltat, Mersıva” köylerinde, “Sultan Murat Tümeni” milisleri tüm vekâletleri iptal etti ve bulunmayan kişilerin mallarına el koydu. Bu yıl köylerine dönen vatandaşlara zeytin tarlalarını teslim etmediler ve mevcut vatandaşların tarlalarındaki üretimin %8’i oranında haraç uyguluyorlar.
– 10 Ekim 2024’ten itibaren, geceleri silahlı kişiler eşliğinde bir grup getirilmiş kadın ve erkek, Bülbül’nin “Hasandera” köyündeki yaklaşık 500 zeytin ağacının mahsulünü çaldılar. Bu ağaçlar, köylülerden “Fevzi Şeyho, Cihad Halil, İbrahim Halil, Muhammed Şeyho, Berzani Hemid Mustafa, Remzi Şeyho”ya aitti.
= Keyfi Tutuklamalar:
– 28 Eylül 2024 tarihinde, “Bülbül’deki Askeri Polis” milisleri, “Kela” köyünden 65 yaşındaki vatandaş “Muhammed Ali Seydo Alo“yu, önceki özerk yönetim döneminde gece bekçiliği yaptığı iddiasıyla karargahına çağırarak tutukladı. Mahkeme, kendisine para cezası vererek 2 Ekim 2024 tarihinde serbest bıraktı.
– 14 Ekim 2024 tarihinde, “Cinderes’teki Askeri Polis” milisleri, “Kafr Sefra” kasabasındaki evine sabahın erken saatlerinde baskın düzenleyerek, 44 yaşındaki öğretmen “Hüseyin Hac Abdo bin Halil“i hiçbir sebep belirtmeden tutukladı. Hâlâ keyfi olarak gözaltında tutulmaktadır.
= Kaos ve Güvenlik Kaosu:
16 Ekim 2024 Çarşamba akşamı, Türkiye’nin emirleri doğrultusunda “Livaa Sukur Al Şamal“nı dağıtmak amacıyla, daha fazla Türkiye yanlısı olan ve Türkmen kökenli liderlerin kontrolündeki “Ortak Güç (Süleyman Şah Tümeni – Amşatlar ve Hamza Tümeni)” ile “Sultan Murat Tümeni” milisleri, Azez’deki “Havar Kilis” köyünde “Livaa Sukur Al Şamal”nın karargahlarına saldırdı. Aynı zamanda Mabatli/Mabeta’daki “Kamruk” ve Bülbül’deki “Zariye/Alî Karo, Şeyhurız, Topelê Mahmud, Kırdu” köylerinde de “Sukur Al Şamal”na geniş çaplı bir saldırı düzenlediler. İlk olarak “Kamruk” ve “Zariye”yi ele geçirdiler. Perşembe sabahına gelindiğinde, “Sukur Al Şamal” safları ihanet, teslimiyet ve kaçışla dağıldı. Her iki taraftan da ölen ve yaralananlar oldu. Aynı çarşamba akşamı, “Al Cephe Al Şamiye” milisleri “Sukur Al Şamal”na destekleyerek, Şerran/Şera’daki “Kıtmê, Kafr Cenne, Meryemîn, Deyr sıvan” köylerinde “Amşatlar, Hamza Tümeni ve Sultan Murat”ın kontrolündeki mevziler ve kontrol noktalarına saldırdı. Bu köylerde maddi hasar meydana geldi ve “Kıtmê, Kafr Cenne” yakınlarındaki kamplarda siviller ve milisler öldü ya da yaralandı. Perşembe öğleden sonra “Suriye Sivil Savunması” tarafından yaklaşık 300 aile tahliye edildi. Hafif, orta ve ağır silahların kullanıldığı ve yolların kapatıldığı çatışmalar durana kadar devam etti. “Sukur Al Şamal”, resmi bir bildiriyle kendini feshettiğini açıkladı. Bu esnada, “Ortak Güç” milisleri, “Sukur Al Şamal” üyelerinin ailelerinin kaçtığı evleri yağmaladı.
= Diğer İhlaller:
10 Ekim 2024 gecesi, “Feylak el-Mecid” milislerinden ve Raju’daki “Zerka” köyünün sorumlusu olan “Ebu Velid” adlı kişinin grubuna bağlı bir devriye, Bülbül’ye bağlı komşu “Kela” köyünde yaşayan 42 yaşındaki vatandaş “Kawa Ali Mamo“nun evine baskın düzenleyerek onu kaçırdı, dövdü ve işkence etti. Ertesi gün kendisini fidye karşılığında serbest bıraktılar. Bu olay, “Kawa”nın bir yerde çalıntı aracı olan Hyundai pick-up’ını bulması ve 2018 yılında bu köylerin işgali sırasında “Ebu Velid” tarafından çalındığını dile getirmesi üzerine gerçekleşti. Ebu Velid, aracı geri vermek için yaklaşık 6 bin Amerikan doları talep etti, ancak “Kawa” bu talebi kabul etmeyince aracını kaybetti.
Afrin’deki herhangi bir Kürt köyünden bir milis grubu, herhangi bir şekilde ayrıldığında ve yerine başka bir milis grubu geçtiğinde, Türk işgali altında, ilk grup köylülerin mallarını mümkün olduğunca yağmalamaya çalışır. Yerine geçen ikinci grup ise yeni şartlar dayatır, haraç toplar ve zeytin tarlalarına el koyar, önceki anlaşmaları ya da olayları kabul etmez.
19.10.2024
Medya Ofisi – Afrin
Suriye’deki Kürt Demokratik Birlik Partisi – Yekiti
————————–
Resimler:
– Afrin’deki bir zeytinlikten zeytin çalan bir grup kadın yerleşimci.
– Şera/Şerran bölgesindeki “Kıtmê ve Kafr Cenne” köyleri yakınlarındaki kamptan sivillerin kaçışı.
————-
* Çeviri, Suriye’deki Kürt Demokratik Birlik Partisi Avrupa Örgütü’nün gözetiminde gerçekleştirildi.
————
Dosyayı indirmek için buraya tıklayınız: